Yazarların yemeği
Bayan Oliver dikkatle aynaya bakıyordu. Bir ara şöminenin rafında duran saate bir göz attı. Saatin yirmi dakika geri olduğunu düşündü. Sonra tekrar aynada saçlarına baktı. Bayan Oliver’ ın bütün kusuru saç biçimini sık sık değiştirmesiydi. Bunu kendisi de itiraf ediyordu zaten. Hemen her modeli denemişti. Ciddi havalı, kabarık saç… Buklelerin zeka dolu alnı ortaya çıkacak şekilde, geriye doğru taranması…Daha doğrusu Bayan Oliver alnına bakanların zeki olduğunu düşüneceklerini ummuştu. Yazar bundan başka kıvırcık saçlarını hafifçe dağıtarak sanatkarca bir şekilde de denemişti. Ama bugün saç modelinin önemli olmadığını o da biliyodu. Çünkü bu sabah pek ender yaptığı bir şeye kalkışacak, yani şapka giyecekti.
Luke Fitzwilliam yıllardan sonra İngiltere’ye dönüyordu artık. Vapurdan inip gümrüğe girdiği sırada, acaba buraya yeniden alışabilecek miyim, diye düşündü. Diğer yolcularla […]
St. Mary Mead sıradan bir İngiliz taşrasıydı, ta ki ünlü film yıldızı Marina Gregg gelene dek. Gossington Malikânesi’ni satın alan Marina […]
İki cinayet; eski bir aktör, onun çocukluk arkadaşı, tiyatroya meraklı yaşlı bir adam ve tabii ki bu cinayetlerin peşinde Hercule Poirot.
Olaylar bir kulüpte eski bir memur olan emekli bay Porter ‘in okuduğu gazetedeki bir haber üzerine başlamaktadır. Haber de ise Londra’daki […]
Muhteşem yemeklerle donatılmış yedi kişilik bir sofrada altı kişi oturuyordu. Yedinci kişinin yerindeyse Rosemary Barton’un anısına bir biberiye (rosemary) dalı duruyordu. […]
Tommy ve Tuppence Beresford geçmişteki o heyecanlı günleri özlüyorlardı. Gizli Servis Başkanı Blunt bir gün onlara Uluslararası Dedektiflik Bürosu’nu yönetmelerini teklif […]