“Bazı tarihçilerimiz vardır, diyorlar ki mesela, ‘Osmanlılar Arapça kullanmış, Farsça kullanmış.’ Hâlbuki Osmanlı’nın Arapça bileni, bugün bizim İngilizce bilenimiz kadardır.”
“Bize Türkiye ismini 12. asırda İtalyanlar koymuştur. Ülkenin çoğunluk halkı Türk olduğu için bize Türkiye, “Türkü Mania” gibi isimler koymuşlar. Ama biz kendimize ısrarla Rum, Romen demeye devam ettik. Çünkü bu Roma imparatorluğu’nun bir devamıdır. İstanbul’u fetheden Fatih de kendisini Kaiser-i Rum (Doğu Roma İmparatoru) ilan etmiştir. Ama bununla beraber tabii ki o da Türktür.”
“Sultan Abdülaziz’in öldürüldüğü kanısındayım. Çünkü Sultan Abdülaziz bir kere çok dindar. Dindar adamlar kolay intihar etmiyorlar. Abdülaziz yaşamayı seven biri…”
“Vahdeddin ve Atatürk karşı karşıya gelmişlerdir. Ama dost oldukları zaman da vardır. Kim ne derse desin son padişah hazineyi soyup gitmedi. Gittiği yerlerde de Türkiye devleti aleyhinde faaliyette bulunmadı, söz söylemedi.”
“Din ile devletin ayrılması Yahudi ve Müslümanlıkta imkânsızdır. Çünkü her iki dinde de din insanların yirmi dört saatini ayarlar. Sadece devletle olan ilişkilerini değil özel hayatlarını, nasıl yiyip içeceklerini, nasıl temizleneceklerini, karı-koca arasındaki ilişkiyi ve tabii ki devletle olan ilişkiyi ayarlar.”
Ülkemizin değil dünyanın en önemli tarihçilerinden İlber Ortaylı “Tarihin İzinde” dolaşıyor, kafa kurcalayan sorulara cevaplar veriyor ve ezberleri bozuyor.
“Osmanlı İmparatorluğu gürültüyle ve aniden ortadan kalktı. Büyük imparatorluklar artlarında üç-beş yıllık değil, yüz yıllık sancılar bırakır.”“İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem […]
Kitap “İlber Ortaylı ile Tarihin Sınırlarına Yolculuk-Mustafa Armağan” adıyla da yayımlanmıştır. “Resmi tarih dediğimiz de, alternatif tarih dediğimiz de, övgümüz de, […]
Osmalıyı Yeniden Keşfetmek serisi üçüncü kitabıyla tarihin bıraktığı izleri irdelemeye, Osmanlı’yı yeniden keşfetmeye devam ediyor.. İlber Ortaylı, Osmanlı’yı Üç Kıtaya Hükmeden […]
Türkiye’de insanlar dinleri tanımazlar ve merak etmezler. Örneğin, İstanbul’da doğar, yaşar, ölürler, ama bir kilisenin içine girip de, burada pazar âyini […]
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı reformlar dönemidir.Bu reformların temel amacı, çokça belirtildiği gibi ordunun modernleştirilmesi olabilir ama 19. yüzyılın devlet adamı malî, […]
Topkapı Sarayı, devasa bir imparatorluğun, üç kıtayı üç buçuk asır yönettiği merkez… Osmanlı’nın en parlak, en sönük; en muhteşem, en acı; […]