Türk edebiyatında tarihi romancılığın en başarılı temsilcilerindendir. Eserlerinin çoğu onlarca baskı yapmış ve yüz binlerce okura ulaşmıştır. Romanlarını tarihten seçtiği kişiler ve onların çevresindeki olaylar üzerine kurduğu görülür. Çok rahat ve oldukça akıcı bir anlatımı sayesinde okuma alışkanlığını geliştirici eserleriyle Kozanoğlu, genç nesillere tarih şuuru da aşılamaktadır.
Bunu “Amacım, Türk insanının kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görmesini sağlamaktır” sözleriyle açıklamaktadır.. Daniel Pennac’ın okuyucuya tanıdığı haklardan Bovarizm (kitapla bütünleşme) hakkını kullanan Türk okuru Kozanoğlu’nun romanlarında zaman zaman uçsuz bucaksız ovalarda at sürecek, kıl çadırlarda yatacaktır. Anlatılan çağda çok kullanılan kelimeler eserlere adeta serpiştirilmiş, böylece hem eserin dili açıklığından bir şey kaybetmemiş hem de tarihi atmosfer başarıyla günümüze taşınmıştır.
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı’na… Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı’nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. […]
Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir noktaOrta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. […]
Tasarlanmış cinayet iyi bir organizasyonu gerektirirDünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie İstanbul’da gizemli şekilde ortadan kaybolur. Yazarın on bir gün boyunca […]
Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar […]
Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu […]
“… bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme […]