Dünyayı keşfetme hevesiyle yanıp tutuşan Van, Terry ve Jeff, varlığından tesadüfen haberdar oldukları Kadınlar Ülkesi’ne bir keşif gezisine çıkarlar. Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun yapısıyla ilgili yürüttükleri tahminler ve halihazırda kafalarında bulunan eril kalıplar gördükleri manzara karşısında yerle bir olur. Jeff kadınları hizmet edilmesi ve korunması gereken varlıklar olarak görürken, Terry onların fethedilmesi ve kazanılması gerektiğini düşünmektedir. Ama mantık, eşitlik ve sevgi üstüne kurulu bu ülkede onların bu klişe beklentileri karşılık bulmaz.
Kadınlar Ülkesi 1915’te, yani Thomas More’un 1516’da yayımlanan Utopia adlı yapıtından neredeyse 400 yıl sonra tefrika edildi; kitap olarak yayımlanması ise 1979 yılını buldu. Ataerkil dünyaların ağırlıkta olduğu ütopya yazını, Charlotte Perkins Gilman’ın bu feminist ütopyasıyla birlikte yeni bir bakış açısı kazandı.
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı’na… Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı’nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. […]
Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir noktaOrta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. […]
Tasarlanmış cinayet iyi bir organizasyonu gerektirirDünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie İstanbul’da gizemli şekilde ortadan kaybolur. Yazarın on bir gün boyunca […]
Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar […]
Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu […]
“… bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme […]