2007 yılında İngiltere’de en iyi yüz kitap arasına giren “Ölü Ruhlar”,
insanın yalnızlık duygusunun altında yatanları oldukça sert bir
şekilde bize gösteriyor.
İran’da bembeyaz karlar altında bir şehir… Sert bir iklimin, çetin
doğasında, buz tutmuş öfkelerine hapsolmuş, yalnızlıklarında
kaybolmuş, kendi kendini tüketen bir aile… Ve bu aileyi oluşturan
bireylerin, okuyanların yüreğini titreten buruk hikâyeleri.
Ödüllü İranlı yazar Abbas Maroufi, okurlarına büyülü bir senfoninin
eşliğinde her karesini gözlerinizde canlandırabileceğiniz görsel bir
anlatımla tam bir edebiyat şöleni yaşatıyor.
Evet, itiraf etmeliyiz ki “Ölü Ruhlar” bir şaheserdir.
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı’na… Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı’nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. […]
Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir noktaOrta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. […]
Tasarlanmış cinayet iyi bir organizasyonu gerektirirDünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie İstanbul’da gizemli şekilde ortadan kaybolur. Yazarın on bir gün boyunca […]
Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar […]
Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu […]
“… bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme […]