“Kozanoğlu… Tarihi sevdiren adam…” ⎼Ömer Türkeş
“Onur, gurur ve sadakat kişiliğimin temelleri ise, bunu Abdullah Ziya’ya, Nihal Atsız’a, Alexandre Dumas’ya ve Michel Zevaco’ya borçluyum…” ⎼Hıncal Uluç
“Amacım, Türk insanının, kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görmesini sağlamaktır.” ⎼A.Z. Kozanoğlu
Abdullah Ziya Kozanoğlu cumhuriyetimizin ilk yıllarında kaleme aldığı tarihî romanlarla Türk insanında millî bir bilincin oluşmasını sağlamış, bunu yaparken gelecek kuşaklara gösterilebilecek rol modellerini -gerçeklikten uzak ithal kahramanlar yerine- her biri görkemli tarihimizin içinde parıldayan kahramanlardan seçmiştir. Tarihî gerçeklerle kurmacayı ustalıkla harmanlayan Kozanoğlu, eserleriyle döneminde en çok okunan yazarlardan biri olmuş ayrıca sinemamızı da derinden etkileyerek Türk tarihinin aydınlık yüzünün daha geniş kitlelere taşınmasını başarmıştır.
Tarih edebiyat ilişkisini büyük bir titizlikle kuran usta yazar Kozanoğlu, edebiyatımız kadar sinemamızı da etkileyen ölümsüz eseri Malkoçoğlu’nda okurunu Osmanlı’nın en ihtişamlı zamanlarından birine, Kanuni Sultan Süleyman dönemine götürüyor. Büyük Türk kahramanı Malkoçoğlu’nun gücü, aklı ve cesaretiyle Avrupa üzerine saldığı korkuyu, girdiği türlü mücadelelerden ustalıkla kurtuluşunu en ince ayrıntısıyla, büyük bir gerçekliğe yaslanarak anlatan Kozanoğlu, tarihten aldığı güçle her dönem okuru için hakiki bir kahraman portresi çiziyor.
“Bu tek adama karşı yüzlerce, binlerce asker vurmak için kurşunlar yağdırdılar. O belki vurulmuştu belki vurulmamıştı. Fakat atını sürmüş üzerlerine doğru geliyordu. Tek akıncı başında kanlı sargılar, son şarı da yakmak, son kaleyi de vurmak için tek başına kopmuş geliyordu.”
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı’na… Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı’nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. […]
Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir noktaOrta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. […]
Tasarlanmış cinayet iyi bir organizasyonu gerektirirDünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie İstanbul’da gizemli şekilde ortadan kaybolur. Yazarın on bir gün boyunca […]
Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar […]
Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu […]
“… bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme […]