Gölgesini şeytana satan Peter Schlemihlin öyküsü, bir Faust çeşitlemesi olmanın çok ötesinde bir yazınsal mucizenin habercisidir. Çağdaş bireyin çıkışsız ve buhran yüklü yazgısının ilk izlerini taşıyan bu göz kamaştırıcı anlatı, Adelbert von Chamissonun tüm yazın tarihine damgasını vurduğu eşsiz bir hazine olarak hala etkisini ve canlılığını koruyor. Adını Alman yazın dünyasının en saygın ödüllerinden birine veren Chamisso, sadece göçmen ve toprağından uzak bir ruhun ıstırabını değil, hiçbir yeri yurtsamayan melez yazının sınırsızlığını ve başkaldırışını da temsil ediyor. Yazın tarihinin klasik metinlerinden biri uzun bir aradan sonra yine Türkçede.
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı’na… Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı’nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. […]
Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir noktaOrta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. […]
Tasarlanmış cinayet iyi bir organizasyonu gerektirirDünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie İstanbul’da gizemli şekilde ortadan kaybolur. Yazarın on bir gün boyunca […]
Öykünün yalnız ve hayalperest anlatıcısı, Petersburg’un “beyaz geceler”inde sokaklarda dolaşırken Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da bir o kadar […]
Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu […]
“… bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme […]